24 Haziran 2008 Salı
ZEYTİNYAĞI
Doğanın insan oğluna bahşettiği zeytinyağının faydaları anlatmakla bitmez. Hepimizin bildiği bu gerçeği tekrar hatırlayalım istedim.
Yapılan araştırmalarda kalp sağlığı açısından zeytinyağının önemi büyüktür.Dünyada kalp hastalığının az rastlandığı yerler zeytinyağı tüketimi ile ünlü akdeniz ülkeleridir.Zeytinyağının kalp sağlığı üstündeki en önemli etkisi, kandaki “kötü kolesterol” miktarını düşürmesi. Kalbimizin en büyük düşmanlarından biri olan kolesterol, damarlarda birikerek kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Zeytinyağı, kandaki kolesterol miktarını kontrol ederek damar tıkanıklığını önlemede yardımcı olur. Ancak zeytinyağının kalp ve damar sağlığımıza olumlu etkisi bununla sınırlı değil. Zeytinyağı, tansiyonun kontrol altında tutulmasında da önemli bir rol üstlenir.
Zeytinyağının içeriğinde bulunan E vitamini kansere karşı koruyucu etki yapıyor ve saç dökülmelerine karşı da iyi geliyor. A, D, E ve K vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, magnezyum, az miktarda demir, bakır, manganez gibi mineraller, kemik gelişimini sağlıyor.
Yağlar, midede değil bağırsaklarda sindirilirler. Zeytinyağı, yağların içinde en kolay hazmedilenidir. Midede kısa bir süre kaldıktan sonra bağırsaklarda sindirilir. Buna ek olarak zeytinyağı, sindirim için vazgeçilmez olan salgıları da olumlu yönde etkiler. Safra kesesinin kolesterolden temizlenmesine yardımcı olur. Ayrıca kabızlığı önleyerek bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlar.
Çocuklarda beslenme şüphesiz çok önemlidir. Çünkü, çocukluktaki beslenme, tüm yaşamı etkiler.
SAĞLIK İÇİN BURALARA GİTMEK LAZIM
23 Haziran 2008 Pazartesi
SAĞLIKLI BRONZLUK
Güneşlenip bronz bir tene sahip olmak , saatlerce güneş altında kalmayı gerektiriyor. Ancak aşırı güneş ışınının derinin erken yaşlanmasına ve deri hastalıklarına yol açtığı kesindir.
Güneşin zararlı (UV A ve UV B ışınları) ışınlarından korunmak için Güneş Kremleri Güneşten koruyucu faktör sınıflandırılmıştır. Faktör arttıkça koruyuculuk oranı da buna bağlı olarak yükselir. Yani açık renk veya hassas cilte sahip olanlar yüksek koruma faktörlü güneş kremleri , daha koyu cilt rengine sahip olanlar daha düşük koruma faktörlü güneş kremleri kullanmalılar.
Güneş koruyucular güneşe çıkılmadan 20 dk önce sürülmelidir. Suya dayanıklı olanları dahi yüzme,terleme vs gibi aktiviteler oluyorsa iki saatte bir tekrar sürülmelidir.
Bazı güneş kremi markalarının kum tutmayan özellikli kremleride mevcut.. Bence süper.. kum yapışan bacaklar.. tam kabus.. Özelliği ne olursa olsun cildinizle uyumlu bir krem olması yeterli aslında...
Benim tavsiyem ten renginiz ne olursa olsun muhakkak güneşlenip duş aldıktan sonra serinletici cilt spreyi kullanın müthiş birşey.. Tüm deniz yorgunluğunuz , cilt gerginliğiniz , ince ince hissettiğiniz cilt yanmaları hepsi biranda gidiyor..
22 Haziran 2008 Pazar
HAVUZ VE DENİZ
Kavurucu yaz sıcaklarında serinlemenin ve bu arada eğlenmenin en çok tercih edilenidir deniz ve havuzlar… Pek çok kişinin tatil planında yer alan en önemli bölümdür deniz veya havuz sefası…
Havuzlar ortak kullanım alanı olarak birçok sağlık problemi yartabilir. İnsan çıkartıları ile kirlenen ve uygun dezenfeksiyonu yapılmayan havuzlar aracılığıyla pek çok hastalık bulaşabilir. Temiz olmayan havuz ve deniz suyu ile bulaşabilecek hastalıklar; mide-barsak enfeksiyonları, üst solunum yolu enfeksiyonları, kulak, göz ve cilt enfeksiyonlarıdır.
Bunlardan özellikle tifo, hepatit A ve E, ishal, kanama ve sarılıkla seyreden leptospira ile weil hastalığı daha ağır hastalıklardır. Özellikle çocukluk çağında ağız yoluyla bulaşan hepatit A, bu suların dışkıyla kirlenmesi sonucu aşılı olmayan insanları enfekte eder.
Hijyenik olmayan yüzme havuzları ve plajlar özellikle bayanlarda sık görülen idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilmektedir. Bu durumun belirtileri; sık idrara çıkma, idrarda yanma ve sızlama, bazen kasıklara ve bele vuran ağrılar olabilir. Kontrol edilmeyen hastalarda yüksek ateş ve titremeler ortaya çıkabilir.
Havuzların klorlanması nekadar faydalı ?
Havuzların iyi klorlanması enfeksiyon hastalıklarına karşı etkili bir çözüm olurken kendi yarattıkları problemlerle bizleri başbaşa bırakır.
Tahrişe bağlı olarak gözde kızarıklık ve cilt lezyonları sık olarak gözükürler. Havuz suyu içindeki klor vajinda normalde bulunan ve ortamın asidik olmasını sağlayan yararlı bakterilerin de fonksiyonlarını yitirmelerine neden olur. Bunun sonucunda kadının genital bölgesinde normalde bulunan mantarlar aktif hale gelerek enfeksiyona neden olabilirler. Havuzdan sonra ortaya çıkan mantar enfeksiyonu başka birisinden ya da havuzdan bulaşan mantarlara değil kadının kendi vücudunda bulunan mantar sporlarının aktif hale gelmesine bağlıdır. Genital bölgenin nemli kalması da mantar için uygun zemin hazırlar. Islak mayo ile oturmak en sık yapılan yanlışlardan birisidir. Sık mayo değiştirmek buyüzden faydalıdır.
Erkekler içinde uzun süre ıslak mayo ile oturmak, idrar yolları enfeksiyonu ve prostata neden oluyor.Mayolar naylondan yapılır ve sentetik maddeler içerir. Bu maddeler testislerin hava almasını engeller. Ayrıca genital bölgenin uzun süre ıslak kalması, birtakım hastalıklara zemin hazırlar.
Bu nedenle havuz ya da denizden çıkıldığı zaman ıslak mayoların çıkarılıp kuru mayoların giyilmesi gerekir.
20 Haziran 2008 Cuma
ÇOCUKLA TATİL
Çocuk sahibi olmanız tatile çıkamayacağınız anlamına gelmez. Sadece anlık kararlar ile verilmiş hafta sonu tatilleri artık size uzaktır.
Eğer uzun bir seyahate çıkacak iseniz ve son kontrolünden itibaren uzun bir süre geçmiş ise çocuğunuzun sağlığının iyi olduğundan emin olmalısınız.
Muhakkak yanınıza doktorunuzun tavsiye edeceği acil durum ilaçlarını alın.(Bu benim tecrübem ) mesela hafif bir ağrı kesici ateş düşürücü ,böcek ısırıklarında kullanılan serinletici bir jel,enaz 35 faktörlük bir güneş koruyucusu , su bazlı bir nemlendirici, pişik kremi..
Eğer bebeğinizde arabada uyuma alışkanlığı varsa ve uzun bir araba seyahati düşünüyorsanız yol aldığınız saatlerin çoğunluğunu onun uyku saatlerine getirin, eğer araçlarda uyuyamayacak kadar çok heyecanlı oluyor ise o zaman uykusunu uyutup sonra yola çıkmalısınız.
Çocuklar için klüplerin bulunduğu otelleri tercih edin. Seyahat sırasında gereksiz problemlerden kaçınmak istiyorsanız hemen öncesinde gereksiz değişiklikler yapmayın; örneğin seyahatin hemen öncesinde çocuğunuzu memeden kesmeye çalışmayın. Alışılmamış ortamlar ve günlük programdaki değişiklikler zaten yeterince stres oluşturur, bunları arttırmayın.
KUM VE GÜNEŞİN FAYDALARI
Yaz geldi..Sıcaklar arttı.. denize sadece serinlemek için girmemeliyiz..sağlık açısından da faydalanmak lazım.Elbeteki bilinçli olmak gerekir. Güneşin faydalarından yararlanırken zararlarını unutmamak lazım..
Yaz günlerinde kuma gömülerek yapılan tedavilerin bir yarar sağlayıp sağlamadığı kireçlenme ve romatizmaları olan hastaların en fazla merak ettiği konulardan biridir.
İltihaplı romatizmalarda (romatoidartrit ) kumun veya diğer sıcak tedavilerin uygulama şansı hiç yoktur. Hatta birçoğunun seyrini bile etkileyerek hastalığın alevlenmesi de mümkündür. Kum banyosundan yararlanacak başlıca romatizmal hastalık halkın kireçlenme dediği “osteoartrit “ lerdir. Bunun dışında omurgayı tutan ilerleyici nitelikte bir hastalık olan halkın bambu hastalığı dediği “ ankilozan spondilit, travma sonrası hareket sistemi bozuklukları çeşitli adale hastalıkları ve özellikle bir adale romatizması olan fibromiyaljiler kum banyosundan yararlanabilirler.
Diyebilirizki hastalığınızla ilgili tüm bilgilere sahip olmadan kumsallara koşmamalı..Tatil dönüşünü yatakta geçirmemek için bilinçli hareket edip güneşte kumdan faydalanmalı...
7 Haziran 2008 Cumartesi
VARİS
Kanı kalbe geri taşıyan damarlar toplardamar olarak adlandırılır.
Toplardamarlarda oluşan tıkanıklıklar ve aşırı basınç kapakçıkların düzgün kapanmasını engelleyerek geriye doğru kaçaklara sebep olurlar. Böylece bacaklardaki yüzeysel toplardamarlar genişler, uzar ve büklümlü bir görüntü ile varisler oluşur.
Gece oluşan kramplar, kaşıntı, şişkinlik, ayakta kalma ile ağrı, sıkça görülen şikayetlerdir.
Bu şikayetler varislerin büyüklüğü veya sayısı ile orantılı değildir.
Bayanlarda hamilelik ve menstruasyon sırasında varislerle ilgili şikayetler artar.
Varis oluşumu tam olarak bilinmemekte, ancak daha çok genetik, cinsiyet, yaşlılık gibi kontrolümüzde olmayan nedenler üzerinde durulmaktadır.
Yine de istatistiksel olarak varis oluşumunu tetikleyen durumlar saptanmıştır.
Varis tedavisinde amaç, yaşam kalitesini artırmaktır. Hastalık genellikle iyi huylu seyir gösterip hastaların çoğunda ameliyat gerekmez. Bu nedenle hastalığın seyri çok ciddi değilse girişimsel tedavilerden kaçınılmalıdır. Büyük varisleri bulunan hastalarda, kanama veya bacak ülseri gibi durumlar gelişirse cerrahi tedavi yöntemleri uygulanır. Etken sebepler ortadan kaldırılmadıkça (fazla kilo, uzun süre ayakta durma, östrojen kullanımı) varisin belli bir süre sonra tekrarlayacağı unutulmamalıdır.
6 Haziran 2008 Cuma
akne
Akne, yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığı. En çok 14-20 yaşlar arasında görülür ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, sivilcelerdir.Yağ bezlerinin kanalında bir tıkaç oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır. Bazen, kanal tıkalı olduğu halde, bez yağ salgılamaya devam eder ve böylece içi yağ dolu bir kist oluşur. Siyah noktalara tıpta komedon adı verilir.
Aknesi olan kişiler vücutları hakkında olumsuz bir imaja sahip olabilirler.
Kendilerine olan güvenleri azalabilir.
Bu nedenle akne problemi gözardı edilmemeli, psikolojik sıkıntılar da ciddiye alınmalıdır.
Akne ister hafif, ister ciddi olsun mutlaka hekiminizin size vereceği bilgiler doğrultusunda kontrollü ve güvenli biçimde tedavi edilmelidir.
Farklı türde ve şiddette aknenin tedavisi için farklı seçenekler vardır ve tedavinin başarılı olabilmesi için uygun olanının seçilmesi esastır. Bu nedenle hekiminizin önerilerine sıkı sıkıya uymak, tedaviyi bilinçli bir şekilde sürdürmek gerekir.
Ergenlik çağında görülen sivilceler (fizyolojik akne) genellikle topikal (harici) tedaviye yanıt verirler. Ancak topikal tedavi tek başına yeterli olmazsa yerine oral bir antibiyotik verilebilir veya her ikisi birden uygulanabilir. Antibiyotik tedavisinde amaç akneye neden olan bakterilerin sayısını azaltmak ve bunların neden olduğu iltihabı (enflamasyon) ortadan kaldırmaktır.
4 Haziran 2008 Çarşamba
TİROİD
Tiroid bezi nedir? Guatr bezi boyun ön bölgesinde nefes borusunun hemen önünde yer alan, kelebek benzeri iki kanadı ve bir de birleştirici bölgesi olan 20-25 g ağırlığında bir iç salgı bezidir.
Tiroid bezi yaşam için son derece önemlidir. Tüm hücrelerin enerjisini sağlamada önemli görevleri olan tiroid hormonlarının salgılandığı yerdir. Tiroid bezi bu görevini yapabilmek için içerisinde iyot maddesini biriktirir. İyot maddesini kullanarak T3 ve T4 hormonlarını üretir
Tiroid hormonunun kollektif çalışmaması tüm vücut mekanizmasını etkiler. O yüzden tiroid sorunlarının kontrol altına alınması çok önemli
Tiroid Bezinin Hastalıkları Nelerdir?
1. Guatr : Tiroid bezinin büyümesine guatr denir.
2. Nodül : Tiroid bezinin içinde normal dışı doku oluşmasıdır.
3. Tiroidit : Tiroid bezinin iltihabına denir. Bezde ağrı vardır.
4. Hipertiroidi : T4 ve T3 hormonlarının bezden aşırı salgılanması durumudur.
1. Guatr : Tiroid bezinin büyümesine guatr denir.
2. Nodül : Tiroid bezinin içinde normal dışı doku oluşmasıdır.
3. Tiroidit : Tiroid bezinin iltihabına denir. Bezde ağrı vardır.
4. Hipertiroidi : T4 ve T3 hormonlarının bezden aşırı salgılanması durumudur.
5. Hipotiroidi : Tiroid hormonlarının (T4 ve T3) az salgılanması durumudur.
Aşırı çalışan tiroidin belirtileri (hipertiroidi): Sinirlilik, titreme, terleme, sıcağa tahammül edememe, kalp çarpıntısı, iştahlı olmasına rağmen kilo kaybı, Adet kanamasının olmaması, kas zayıflığı.
Az çalışan tiroidin belirtileri (hipotiroidi): Soğuğa dayanıksızlık, kuru cilt, başağrısı, zayıf bellek, iştah kaybıyla birlikte hafif kilo alımı, yüde kollarda ve bacaklarda şişliklerş kabızlık.
Tiroid nodülleri tiroid bezi içinde oluşan ve bezin normal dokusuna benzemeyen leblebi veya ceviz büyüklüğünde olabilen anormal dokulardır.
Nodüler guatrı olan hastaların çoğunda herhangi bir şikayet yoktur. Boyunda şişkinlik olabilir. Bazen nodül içine kanama olursa ağrı oluşabilir. Nodül çok büyürse baskı yaparak nefes darlığı ve yemek yeme de sıkıntı yapabilir
Nodül tedaviye rağmen hızla büyüyorsa, boyun bölgesinde lenf bezlerinde şişme varsa, çok sert ve yapışık ise, seste kalınlaşma varsa, soğuk ve tek nodül ise tiroid kanseri yönünden şüphelenmek gerekir.
Tiroid hastalığı süphesi durumunda yapılan tetkikler:
1. Tiroid iğne biyopsisi :Nodüler guatrlı tüm hastalara uygulanması gerekir. Yapılması kolay, komplikasyonu olmayan bir işlemdir. Koldan damardan kan alıyor gibi nodülden normal plastik şırınga ile aspirasyon yapılır. Ağrı yapmaz.
2. Tiroid ultrasonu :Nodüllerin çapının daha iyi değerlendirilmesinde veya ele gelmeyen, küçük (<>
3. Tiroid sintigrafisi :TSH düzeyi düşük olan hastalarda yapılır. Nodülün sıcak mı soğuk mu olduğunu anlamamıza yarar.
4. Tiroid hormonları :Serbest T3, Serbest T4 ve TSH düzeylerine bakılarak hastanın hormonlarında düşüklük veya yükseklik olup olmadığı (hipertiroidi-hipotiroidi) anlaşılır.
3 Haziran 2008 Salı
TOPUK ÇATLAĞI
Daha çok kuru ciltlerin problemi olan çatlaklar, topuk ve ayak tabanında görülür. Ayakları yıkadıktan sonra iyi kurulamamak, yalınayak gezmek, küçük terlik giymek gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Her banyodan sonra ponzo taşıyla yumuşak hareketlerle ölü deriyi temizlemek faydalı olacaktır. Çatlak bölgeleri, içeriğinde E vitamini ve jojoba yağı bulunan nemlendirici nitelikli ayak kremleriyle gün boyu sık sık kremleyin. Çatlaklarınız kaybolana dek, sürekli çorap ve kapalı ayakkabı giyin.
Ayakkabı seçimi tüm ayak sağlığınızı etkilemektedir. Yaz aylarında terlik seçimi çatlaklar açısından önemlidir. Topuğu dışarıda bırakmayacak modeller ve numaralar tercih edilmelidir.
Son zamanlarda ayak çatlakları için özel tasarlanmış gece çorapları üretilmektedir. Ama
en önemlisi ayakları doğru temizleyip, nemlendirici krem kullanmaktır.
2 Haziran 2008 Pazartesi
LAZER EPİLASYON
İstenmeyen tüylerden kurtulma konusunda yeni bir boyut yaratan lazer epilasyon tekniğinde, lazer ışını cilde herhangi bir zarar vermeksizin doğrudan kıl kökü tarafından emiliyor ve kıl kökünü yok eden yüksek ısıya dönüşür. Lazer ışınının röntgen veya UV ışınlarıyla ilgisi yok, yani, kansorejen değil.
Lazer epilasyon, lazer teknolojisi kullanılarak, minimum sürede minimum ağrı ve minimum yan etkisiyle istenmeyen tüylerden güvenilir ve etkin bir şekilde kurtulma yöntemidir.
Lazer epilasyon vücudun tüm bölgelerinde rahatça uygulanır. Diğer epilasyon türlerine göre işlem oldukça kısa sürer ve epilasyondan sonra hastalara herhangi bir kısıtlama yapılmaz (duş almamak,denize girmemek v.b.). Lazer epilasyonun başarıya ulaşma süreci kişisel faktörlere bağlı olarak değişir. Beyaz tenli ve koyu renk tüylenmesi olanlar, esmer ve açık renk tüylenmesi olan kişilere kıyasla daha kısa sürede sonuca varabilirler. Ayrıca yapılan çalışmalar 35 yaş üstü olan kişilerde epilasyonun daha başarılı olduğunu gösterir.
Lazer epilasyon, ciltte kalıcı izler bırakmaz. İşlem sonrası uygulama yapılan bölgede hafif bir pembeleşme olması doğal sayılır. Bu renk değişikliği birkaç dakikadan birkaç saate uzayabilir. Bunun dışında ciltte herhangi bir etki yaratmıyor.
Uluslararası sağlık örgütü tarafından yapılan araştırmalar şunu gösteriyor; lazer epilasyon sadece geçici yan etkilere sebep oluyor. Çoğunlukla önemli cilt değişiklikleri gözlenmez. Nadiren hafif kızarma, soyulma olabilir. Meydana gelen kızarıklıklar 24 saatte kaybolur.
Tedavi edilen bölgede, tekrar tüylenme ihtimali beş yıl içinde yüzde 5’den azdır.
ALLERJİK RİNİT
Allerjik rinit, burun içinin allerjik reaksiyonudur. Mevsimsel allerjik rinite saman nezlesi de denir.
Allerjik rinit, burun ve kulaklar, sinüsler ve bogaz allerjiye neden olan maddelerle temas ettiginde olusur. Allerjiye sebep olan maddelere allerjen denir. En sik karsilasilan allerjenler polenler, küfler, toz ve hayvan tüyleridir. Bazi allerjenler sadece belli mevsimlerde olur, mesela bahar aylarindaki polenler gibi. Bazilari ise tüm yil vardirlar, örnegin ev tozlarindaki akarlar gibi.
Allerjik rinitin en sik rastlanan belirtileri,
· Burunda kasinti ve akinti·
Hapsirik·
Burunda dolgunlukve tikanikliktir.
Diger olasi belirtiler,·
Yorgunluk, halsizlik·
Bogaz yanmasi
Burun arkasinda akintidir.
Allerjiler için özel testler yapilabilir. Çogu hasta için en iyi test ciltten bakilan “prik test” denilen testtir. Bu testte cilde küçük çizikler yapilip üzerine allejenler yerlestirilip reaksiyona bakilir. Bu allerji testi olasi birçok allerjen içinde neye karsi allerjinin oldugunu gösterir.
Allerji tedavisinde ana kural allerjenden kaçinmaktir. Ev içinde havayi dezenfekte eden özel filtreler polen ve küfleri azaltacaktir. Eger polenlere allerjikseniz, polenlerin çok sik oldugu dönemlerde mümkün oldugunca disari çikmamaya çalismak ve evde havalandirma için fan kullanmamak gerekir. Yataklarin ve yastiklarin üzerine özel plastik örtüler geçirmek akarlardan koruyacaktir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Etiketler
- APANDİST (1)
- ayak sağlığımız (1)
- bağışıklık sistemi (1)
- beslenmenin osteoporozu nasıl etkiler (1)
- ÇOCUKLA TATİLLL (1)
- DNA (1)
- genetik şifre (1)
- HAVUZ VE DENİZ (1)
- HEPATİT (1)
- HİDATİK KİST (1)
- hücre (1)
- İLAÇLAR (1)
- ilaçlar nasıl kullanılmalı (1)
- ilaçlar nasıl muhafaza edilmeli (1)
- KALICI ÇÖZÜM LAZER EPİLASYON (1)
- kemik erimesi nedir (1)
- KOLESTEROL (1)
- lipom (1)
- MAMOGRAFİ (1)
- MİGREN NEDİR??? (1)
- OSTEOPOROZ (1)
- REFLÜ (1)
- SAFRA KESESİ (1)
- SAĞLIK İÇİN TATİLE ÇIKIN (1)
- SAĞLIKLI BRONZLUK (1)
- SAMAN NEZLESİ (ALLERJİK RİNİT ) (1)
- TATİL (ÇIRALI ) (1)
- TİROİD (1)
- topuk çatlağı (1)
- USG (1)
- VARİS (1)
- yağ bezesi (1)
- yaza girerkenn (2)
- YORGUNLUK (1)
- ZEYTİNYAĞI (1)